Ayşe Kulin’in 2015 yılında çıkardığı bu kitabı bir şekilde atlamışım ve yenilerde okuma fırsatım oldu. Okumasaydım olur muydu? Kesinlikle olurdu… Çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim ama bu türde yazılan çok kitap olmadığı için bir değişiklik katmış oldum kitap yelpazeme.
Hikaye bir diktatör tarafından yönetilen Ramanis Cumhuriyeti adında hayali bir ülkede geçiyor. Özgürlükler kısıtlı, katı kurallar, çokça yasaklar var ülkede. İnsanlar sınıflandırılmış, kadınlar ikinci planda, erkek egemen bir toplum… Her ne kadar hayali diye okusanız da bazen günümüz olaylarını okuyor gibi hissediyorsunuz kendinizi; kadına şiddet hayali gelecekte de var mesela…
Neyse ben yazının içeriğine geleyim şimdi… Bu yazı bir kitap önermesinden çok, gelecekte olabilecek olaylar yazısıdır. Bahsedilen olayların hepsi Tutsak Güneş kitabından alınmıştır.
Kıyafetlerin rengini değiştirebiliyoruz.
Renk skalasıyla giyeceğimiz kıyafetin rengini değiştirebiliyor, böylelikle seyahatlere giderken iki parça kıyafet almamız yeterli oluyor. Ne de olsa renklerini değiştirerek kombinimizi farklılaştırabiliyoruz.
Her yerde robotlar var.
Restoranlarda robotlar servis yapıyor, menüler elektronik, eve robotlar çiçek getiriyor. İşlerin çoğu robotlar aracılığıyla daha hızlı ve güvenli yapılıyor.
Çiplerimiz var.
Kollumuzda bir bilekliğimiz var ve onun içindeki çip bize dair her şeyi kayıt altına alıyor. Tansiyonumuzdan, gittiğimiz yerlere kadar her şeyi… Hatta “kalori haddin doldu” diye uyarı bile veriyorlar. Ayda en fazla üç kez bu uyarıyı alabiliyoruz, daha fazla o tatlıları yemeye devam edersek fazla kilolarımız için vergi cezası veriyoruz. Nasıl sizce?
Hava treni diye bir araç var.
Uçaklar, arabalar, trenler yetmemiş bir de hava treni üretilmiş, en yaygın ulaşım aracı oluvermiş gelecekte.
Vücut ısısına ayarlı merkezi ısıtma var.
Merkezi ısıtma şimdi de var dediğinizi duyar gibiyim, ama bu vücut ısısına ayarlı. Ne üşütüyor ne terletiyor. Fiyatları nasıl o konuda bir bilgi yok maalesef 🙂
Alarm yerine…
Evin her yerine dağılan uyandırma müziği var… Aslında fena fikir değil ama evdeki herkes aynı saatte kalkmıyorsa iş kötü…
Eve kadar çıkan araçlar olacak.
Kitapta taksilerin özel asansörlerle evin kapısına kadar çıktığından bahsedilmiş. Zaten çoğu araba da şoför tarafından değil de robot tarafından kullanılıyor takdir edersiniz ki. Siz sadece gideceğiniz yeri tuşluyorsunuz.
Anahtar yok.
Tuşlamak deyince anahtar gibi şeyler geçmişte kalmış. Artık kapılarımız şifreli. Sadece şifreyi girmemiz yeterli kapıyı açmak için. Bu çok da ütopik değil, benzer özellikli kapılar var günümüzde de.
Kanser ilaçları bulunmuş.
Günümüzün çaresiz tek hastalığına kitaba göre gelecekte çare bulunmuş. Gerçi bu sefer de başka hastalıklar çıkmış ama tıp ilerliyor ne de olsa…
Kadına şiddet…
Gelecekte kadına şiddet diye bir olgu yokmuş demeyi çok isterdim ama her şey değişmiş bile olsa maalesef burası değişmemiş. Şiddete maruz kalan kadınları okuyoruz geleceği anlatan bu kitapta, protestolara tanıklık ediyoruz gerek kadınlar gerekse doğa için…
Gelecek öyle ya da böyle gelecek, yaşayıp göreceğiz neler olacağını. Ama şimdiden bir ön bilgim olsun istiyorsanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz.