Güzel dilimizin bir başka yönüyle, deyimleriyle karşınızdayız bu sefer de. Sıklıkla duyduğumuz, yeri gelince kullandığımız deyimlerin arasında kelime olarak anlamını bilmediğimiz bir kaç deyimi sizler için derledik. İyi okumalar…
Sittin sene
İnsana ilk önce küfür gibi bir şey çağrıştırsa da okkalı bir deyimdir aslında. “Sittin sene arasan da bulamazsın benim gibisini” derken aslında 60 yıl arasan da demek istiyoruz. Çünkü sittin 60 yıla tekabül eden bir kelimedir.
Zıvanadan çıkmak
“Bu çocuk iyice zıvanadan çıktı.” Taşkınca davranışlarda bulunan insanlar için çok kullandığımız bir deyimdir kendisi. Peki zıvana nedir acaba? Daha çok ahşap veya taş bir sütunun oturtulduğu dişi oyuğu ifade eder. Sütun veya direklerin yerinden oynaması, yani zıvanadan çıkması yapının bütünüyle çökmesine sebep olabilir. İnsanlar için de yapılar için de çok önemli bir görevi vardır zıvananın 🙂
Bodoslama dalmak
Bodoslama kelimesi aslında bir denizcilik terimidir. Gemi omurgasının baş tarafından yukarıya uzanan ağaç veya demir direklerden her birine denir. Bodoslama dalmak deyimini ise pervasızca bir olaya ya da bir kişiye aniden dahil olmak anlamında kullanılır. Yine de siz siz olun anlamadan dinlemeden bodoslama dalmaktan uzak durun 🙂
Sıdkı sıyrılmak
Bir insana veya duruma olan inancın azaldığı hatta bittiği durumlarda kullanılan bu deyimdeki “Sıdk” kelimesi Türk Dil Kurumu’nca içten bağlılık olarak tanımlanmaktadır. Umarım önce soğuyup uzaklaşmak, devamında da nefreti getiren bu deyimi hayatınız boyunca çok az kullanırsınız 🙂
Foyası ortaya çıkmak
“Yakında bütün foyası ortaya çıkacak.” “Foyası ortaya çıkacak diye ödü patlıyor.” gibi bir sürü cümleyle örneklendirebileceğimiz bu deyim bir insanın hilesi, yalanı ya da belki bir kusurunun meydana çıkmasını anlatmak için kullanılır. Foyanın ne demek olduğunu hiç merak etmiş miydiniz? Kuyumcular süs eşyalarında kullandıkları elmasların arkasına foya denilen bir madde sürerek daha çok parlamalarını sağlarlar. Deyimdeki foya da bu doğrultuda kullanılmaya başlanmıştır.
Hem kel hem fodul
Birine “Hem kel hem fodul” derseniz aslında ” Bu kadar kusuruna, bu yeteneksizliğine rağmen bir de övüyor” demek istiyoruz. Çünkü fodul, üstünlük taslayan, kibirlenen anlamında kullanılan bir sıfattır.
Esamesi okunmamak
“Sen babasının gönlünü ettikten sonra kızın esamesi mi okunur bre usta!” – Orhan Kemal. TDK’nın bu deyim için verdiği örnek bu. Açıklaması ise kendisine değer verilmemek, adı anılmamak olan bu deyimde geçen “esame” kelimesi “isim” kelimesinin çoğulu olan “isimler” anlamındadır.
Çil yavrusu gibi dağılmak
Çokça rastladığımız bir durumdur çil yavrusu gibi dağılmak. “Silâh sesini duyunca çil yavrusu gibi dağılmaya başladılar.” Örnekte de görüldüğü gibi beklenmedik bir durumda toplu olarak bulunan insanların her birinin bir yana dağılmasından bahsediyoruz bahsetmesine ama nedir bu çil hatta çil yavrusu? Çil eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağ tavuğuna denir.
Dingo’nun ahırı
Eskiden tramvayların atla çekildiği dönemlerde Taksim’de atların bulunduğu ahırı Dingo adlı bir Rum vatandaş işletirmiş. Gün boyu bir sürü atın girip çıkmasından dolayı, giren çıkanın belli olmadığı yerler için kullanılan bir deyim haline gelmiştir.
Bir gün bir bilgi yarışmasına katılır, bu sorulardan biriyle karşılaşırsanız doğru cevaplama durumunuzda teşekkürlerinizi bekliyorum 🙂
Bilgiler için teşekkürler : )