Hayatın Anlamını Aramak – Karma, Akış ve Özgürlük

Eral SönmezEral SönmezYaşam5 saat önce

İnsanlık, binlerce yıldır “Ben kimim, neden buradayım, nasıl yaşamalıyım?” sorularına cevap arıyor. Coğrafyalar değişse de bu arayışın temelinde aynı özlem var: hakikate ulaşmak ve yaşamın anlamını kavramak. Felsefi inanışlar farklı kültürlerde farklı renklerle karşımıza çıksa da çoğu zaman birbirini tamamlayan bir bütün oluşturur.

Budizm’e göre yaşam, arzuların yol açtığı acı ile şekillenir. Dört Yüce Gerçek ve Sekiz Aşamalı Yol, insanı arzularından özgürleştirip Nirvana’ya ulaştırmayı amaçlar. Burada karma önemli bir kavramdır; yaptığımız her davranış, söylediğimiz her söz geleceğimizi şekillendirir. Modern hayatta sosyal medyada beğeni arayışı, sürekli daha fazla tıklanma ve onay isteme aslında Budistlerin anlattığı “arzu zinciri”nin günümüzdeki karşılığıdır. Bu döngüden kurtulmadıkça insan huzuru bulamaz.

Hinduizm’in reenkarnasyon öğretisi, hayatı tek bir çizgi değil, sürekli dönen bir çark gibi görür. Her yaşam, bir öncekinin yansımasıdır. Günümüzde de insanlar bazen “sanki bu anı daha önce yaşamış gibiyim” der. Bu his, ruhun geçmişten taşıdığı yüklerin ve deneyimlerin bir yansıması olarak yorumlanabilir.

Taoizm, doğanın akışına uyum sağlamayı öğütler. Lao Tzu’nun dediği gibi “su gibi ol.” Modern dünyada iş hayatında her şeyi kontrol etmeye çalışırken yoruluruz; tıpkı sıkışık trafikte direksiyona abanıp korna çalan sürücüler gibi. Oysa akışa bırakmak, bazen birkaç dakika geç kalmayı kabul etmek, Taoist felsefenin pratiğe dönüşmüş halidir.

Platon’a göre ise hakikat duyuların dünyasında değil, “idea”ların dünyasındadır. Bizim gördüğümüz gerçeklik yalnızca gölgelerden ibarettir. Ünlü Mağara Alegorisi tam da bunu anlatır: karanlıkta zincirlenmiş insanlar yalnızca duvara yansıyan gölgeleri gerçek sanırlar, ama hakikat mağaranın dışındaki ışıkta gizlidir. Bu bakış açısı günümüz için de çarpıcıdır: çoğu zaman sosyal medyanın, ekranların, kalabalığın gösterdiği “gölgelere” inanırız; oysa hakikate ulaşmak için zincirlerimizi kırıp dışarıya çıkmamız gerekir.

Stoacılık, başımıza gelenleri değiştiremeyeceğimizi ama onlara karşı tutumumuzu değiştirebileceğimizi söyler. Marcus Aurelius’un öğütleri bugün ofis hayatında geçerliliğini korur: patronun davranışlarını, piyasanın iniş çıkışlarını kontrol edemezsin ama sabırlı, soğukkanlı ve kendi değerlerine sadık kalabilirsin. Bu, stresin panzehiri gibidir.

Sufizm, Tanrı’yı dışarıda değil insanın kalbinde bulur. Mevlânâ’nın “Ne arıyorsan kendinde ara” sözü, modern insanın koşuşturmasında daha da anlamlı hale gelir. Bugün çoğumuz mutluluğu yeni bir telefon modelinde, yüksek bir maaşta ya da popülerlikte arıyoruz. Oysa tasavvuf bize gösteriyor ki en büyük yolculuk dışarıya değil, içeriye yapılır.

Batı felsefesinin kökleri ise sorgulamaya dayanır. Sokrates’in “sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez” sözü, bugünün dünyasında belki de hiç olmadığı kadar önemlidir. Çünkü çoğumuz otomatikleşmiş bir hayat yaşıyoruz: sabah işe gidiyoruz, akşam sosyal medyada kayboluyoruz. Hiç durup “Ben bunu gerçekten istiyor muyum?” diye sormadan sürükleniyoruz.

Varoluşçuluk da tam burada devreye girer. Sartre’ın dediği gibi “insan özgürlüğe mahkûmdur.” Seçim yapmamak bile bir seçimdir. Modern hayatta bir işte kalmak ya da bırakmak, bir ilişkide devam etmek ya da ayrılmak; hepsi bizim özgürlüğümüzün birer tezahürüdür. Kendi seçimlerimizi yapmadığımızda aslında başkalarının yaşamını ödünç alıyoruz.

Bütün bu öğretiler bize aynı şeyi hatırlatıyor: mutluluk dışarıdan dayatılan kalıplarda değil, kendi bakış açımızda ve içsel dönüşümümüzde gizli. Sosyal medya beğenilerinden, iş hayatının stresinden, maddi kaygıların ağırlığından bağımsız bir özgürlük mümkün. Belki de asıl mesele, kesin bir hakikat bulmak değil; sorularımızı yaşamın içine yerleştirebilmek. Çünkü sorular değiştikçe biz de değişiriz. Ve belki de insanı insan yapan tam da budur: varoluşunu yeniden kurma cesareti.

Eral Sönmez

Psikolog, Tur Rehberi, Stratejist, Yaşam Koçu, Kültür Araştırmacısı

Dinle00:00
1.0x

Yazıya yorum bırakın

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Takip Edin
Arama Trend
Rastgele Yazılar
Yükleniyor

Oturum açma 3 saniye...

Kaydolma 3 saniye...