Matematik….
Matematiğin salt dört işlemden, formüllerden ibaret, öğrencilerin korktuğu, sevmediği, başarısız olduğu, müfredatın kara kedisi olamayacak kadar önemli bir ders olduğunu hep düşünmüşümdür. Eğitim hayatımda -bir sayısalcı olarak- en sevdiğim ders listesinde hep ilk sırada yer almıştır.
Son yıllarda eğitim sistemimizin sık sık değişmesi gibi bazı konularda eleştirilerimiz olsa da okul öncesi ve ilköğretim çağında matematik eğitimi konusunda iyiye gittiğimizi düşünüyorum. Gözlemlediğim kadarıyla matematik dersinde okuduğunu anlama, alternatif düşünce üretme, farklı bakış açısı geliştirme, mantık, problem çözme, dikkat alanlarında çocukların becerilerini sınayan sorular, ezberci soruların yerini alıyor yavaş yavaş.
Geçen gün bir soru gördüm sosyal medyada. Çocuğunuz ezbere bir çok işlemi yapabilir ama matematiğinin gerçekten iyi olduğunu bu soruyu yapabilirse anlayabilirsiniz yazıyordu. Soruyu okuduğumda gerçekten dikkat gerektiren bir soru olduğunu gördüm. Evimizin bahçesinde 12 ağaç, her ağaçta 5 kuş, her kuşun da 10 yavrusu var. Ağaçlardaki toplam kuş sayısını soruyordu ana hatlarıyla. Heyecanla bu soruyu ikinci sınıfta okuyan kızıma sordum.
Ceren, öğretmenimin öğrettiği gibi yapabilir miyim diye sordu. Tabi dedim. 12 ağaç çizdi güzelce ve her ağaca da beş kuş. Yavruları da teker teker çizerse bayağı uzun sürecek diye düşünüyordum ki her ağaçta 50 yavru kuş, beş tane de anne kuş yani toplam 55 kuş dedi. Her iki ağaçta 110 eder dedi. Karıştırmamak için yazdığı her iki ağacın üzerini çizdi. Toplaya toplaya 660 sayısını hesapladı. Bende ki mutluluğu görmelisiniz. Cevabı bulması kadar çözme şekli hoşuma gitti.
Bir de zor, çözemem demeden kollarını sıvaması. Zaten sağolsun öğretmeni genel olarak okuduğunu anlamayı da gerektiren, karmaşık, dikkat gerektiren, çeldirici sorular -ki benim bile anlamak için iki kere okumam gerekebiliyordu-gonderiyordu. Ama yaparken eğleniyoruz. Hatta yanlış anlayınca gülmeye başlıyoruz.
Matematik ülkemizde yakında öğrenciler için fobi olmaktan çıkacak sanırım. Umutluyum. Bol etkinlikli, düşündüren, dikkat isteyen yeni sistem farklı düşünen bir nesil yetiştirir umarım.
Bu arada bizim matematik sevgimiz ve başarımızda büyük payı olan öğretmenimiz Özer Özkan’a da teşekkür etmeden yazıyı bitirirsek olmaz. Emeğinize sağlık öğretmenim.
Özer öğretmenim hayatım boyunca hep en sevdiğim dersti üniversiteye hazırlanırken dinlenmek için çözerdim matematiği. Sayenizde Ceren de çok seviyor. Tekrar emeğinize sağlık
Teşekkür ederim Neslihan Hanım.
Metematik dersinin hayatımızın her alanında olduğunu biliyoruz ve yaşayarak öğreniyoruz Metematik dersini. Hayat içinde öğrenilen bir şeyin unutulması mümkün mü☺ Yazı harika olmuş emeğinize sağlık…