Sunay Akın tarafından 23 Nisan 2005 tarihinde kurulan, sokağındaki dev zürafaların ve kapısındaki teneke askerlerin sizi karşıladığı ve dünyada son 200 yılda var olmuş oyuncakların sergilendiği bu müzenin adı sizi aldatmasın… Oyuncak müzesi deyince çocuklara yönelik olduğunu düşünmeyin; büyükler daha keyif alarak geziyorlar çünkü. Hem çocukluklarına dönüyorlar hem de tarihsel bir yolculuk yapıyorlar. Küçükler ise oyuncakların müzede sergilenen ürünler olduğunu bir türlü kabullenemeyip “ben bunu çok beğendim, bunu alalım” gibi diretmelerde bulunabiliyorlar.
Müzede aklınıza, hayalinize gelmeyecek türden oyuncaklar mevcut… Hitler’in 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’yi safına çekmek için kullandığı propaganda oyuncaklarından tutun da 1850’lerde İngilizler tarafından yapılmış Kırım Savaşı Osmanlı askerleri, Kore Savaşı’nı anlatan oyuncaklar, Portekiz’den, Çin’e, Almanya’dan, Amerika’ya… dünyanın dört bir yanından onlarca oyuncak görebilirsiniz. Özellikle Almanların oyuncak sektöründe ne kadar başarılı olduklarına tanıklık edebilir, ince işçilikle yaptıkları muazzam güzellikteki oyuncaklara bakıp kalabilirsiniz.
Müze içerisinde oyuncaklar kategorilendirilmiş durumda; trenler, peluşlar, uçaklar, arabalar, süper kahramanlar… hep ayrı vitrinlerde karşılıyor ziyaretçilerini. Uzay bölümündeki Apollo 15 uzay aracı ile 26 Temmuz-7 Ağustos 1971’deki uçuşta aya giden Türk Bayrağı sizi duygulandırabilir, tanıdık oyuncaklar görüp geçmişe dönebilir, bazı oyuncaklara da yaşınız kaç olursa olsun gıptayla bakabilirsiniz.
Evin çatısının bile değerlendirildiği, tuvalete giden yolun denizaltı izlenimi verildiği bu müzeyi gezerken Sunay AKIN’ın ne kadar emek verdiğini, nasıl nadide bir koleksiyona sahip olduğunu düşünüp “Helal olsun” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Gerçekten “Helal olsun” Sunay Akın, emeklerine sağlık… Şanslıysanız kendisini müzede görebilir, tanışma fırsatı yakalayabilirsiniz. (Benim en büyük üzüntüm bu oldu çünkü)
Gülümseyerek ayrılacağınız bu müzeyi gezi listenize eklemeyi unutmayın. İyi gezmeler…