Her ne kadar motosiklet sürücüsü adayı olsam da motosiklet sürmeye yeni başlayanlar için hayati riski azaltacak bir kaç yazı aktarmak istiyorum. İki kaza tecrübemden yola çıkarak şunu belirtmek isterim. Motor dışarıdan bakıldığında güvenli, dengeli ve güçlü bir izlenim bırakır üzerimizde “Ta ki kaza yapana kadar”. Bu tamamen yanlış bir düşüncedir ve bu yanlış düşüncelerimiz maalesef ilk kazasını yapan motor kullanıcılarına pahalıya patlayabilir. Çok şükür ben kazalarımı hafif sıyrıklarla atlatsam da bedenimde halen izlerini taşırım. Sürücüler olarak bilmeniz gereken genel bir kural, her an kazaya karşı hazırlıklı olmanız gerektiğidir. Unutmayalım! içimizdeki canavarı değil yaşayacağımız “kendimizin ve başkalarının” güzel hayatını düşünerek güvenli bir şekilde kullanma esasını aklınızdan çıkartmayınız.
Öncelikle her motorun ağırlık merkezi ve yatay eğimi farklıdır. İleri sürüş tekniklerinden öğrendiklerim, motordan düşmeden süreceğimiz motorun künyesini iyi bilmek iyi bir başlangıç olur. Yani motorunuzun ağırlık merkezini ve yatay eğimi hangi açıdan sonra dengesizleştiğini, frenleme mesafesini ve frenleme esnasında vereceği tepkiyi, yere iyi basıp basmadığını gibi… Yol tutuşu sadece tekerleklere bağlı bir durum olmamakla beraber motorun kendisi ve sürdüğümüz yollarla da ilişkilidir. Otomobillerden de edindiğim tecrübelerle birleştirecek olursak mümkün olduğunca yağmurlu havalarda motor kullanmamaya özen göstermeliyiz. Özellikle yağmur yeni başladığı zaman zemin daha kaygandır. Sürmeye başlamadan önce yolların iyice ıslanmasını beklemek daha sağlıklı bir yol izlememize neden olacağını düşünmekteyim. Yağmurlu havalarda sürmek zorunda kaldığımızda yolun güvenliğini sürüş esnasında belirli bir hızda sert firen yaparak test etmeliyiz. Frenleme sırasında motorumuz aşırı tepki veriyorsa kesinlikle sürmeyi bırakmalı sürmek zorunda isek çok hızlı olmamak kaydı ile mümkün olan en yüksek güvenlik önlemi ile yola devam etmeliyiz. Karlı havalar ve yolun buzlandığı anlarda her ne kadar “sür” dürtüsü bizi desteklese de kesinlikle motordan uzak durmalıyız. Sürüş esnasında gözlerimiz her yeri görebilmeli en az 30-40 metre ilerinizdeki yolun fiziki şartlarını kontrol edebilmeliyiz. Mucur, kum, toprak ve benzeri durumlar kontrolü kaybettirecek yol şartlarına karşı her zaman tetikte olmalıyız. Mucurlu,kumlu, topraklı yollarda motor sürmek zorunda kalırsanız ayaklarınız yere değecek şekilde çok hızlı gitmemek kaydıyla seyahat etmemiz daha güvenli olacaktır.
Şerit değiştirmek motosiklet üzerinde yapacağınız en riskli işlerden biri. Yoldan emin değilseniz “sağınızdan solunuzdan arkanızdan” şerit değiştirmeyin. Otomobil ve benzeri araçlar yolların sadece kendilerine ait olduğunu düşünenlerle dolu olduğundan motor veya iki tekerlekli araçları görmemezlikten gelme gibi bir alışkanlıkları olduğunu unutmamamız gerekenlerdendir. Yapacağımız her hamleyi güvenli olduğundan emin olana kadar bekletmemiz gerekir. Aynanın göstermediği kör noktaları başımızı çevirerek kontrol etmeli, hızımızın geçtiğimiz şeridin hızıyla aynı veya sol şeride geçeceksek biraz daha hızlı olduğundan emin olmalıyız. Unutmayın hiç bir şey bizim, sizin, sevdiklerinizin ve trafikteki insanların, diğer canlıların hayatından önemli değildir.
Seyir halinde aynalarımızı düzeltmek yeni başlayanlar için en tehlikeli hallerden biridir. Hareket halinde iken yolda oluşan engebeler,kasisler, belediyenin açmış olduğu çukurlar vb tek elle kontrol edilemeyecek kadar güçlü tepkiler verebilir ve motordaki hakimiyetimizi kaybettirebilir. Bunu aklımızda bulundurarak her zaman iki elle motoru kontrol altında tutmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Bunca tedbirlere rağmen motor hareket halindeyken kaymaya başlayabilir. Lastiklerimizin sağa veya sola kaymaya başladığını anladığımız an gazı kesmeli elimizi ve ayağımızı frenden çekmemiz gerek. Emin olun bu anda fren bizim dostunuz değil ayağımızı kaydıracak olan düşmanınızdır. Sonra ön ve arka freni dengeli olarak sıkarak motor yavaşlatılabilir. Viraj alırken veya bir sokağa köşesinden dönerken meydana gelen ön teker kaymasından bu kadar kolay kurtulmak mümkün değil. Dönüş anında lastikler kaymaya başlamışsa büyük ihtimalle motordan düşeceksiniz. Kayma anında yapabileceğiniz şeyler şunlar: Yağmurlu havalarda ve görmediğiniz kör noktalarda dönemeçleri yavaş ve görebileceğimiz bir şekilde geniş açıyla kontrollü bir şekilde dönmektir. Kontrolü kaybedip düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalırsak dönüş yönündeki ayağınızı yere basıp motoru terk etmek en doğru karar olacaktır. Motorla beraber düşerek sürüklenme riskini almaktansa motoru terk etmek çok daha güvenlidir. Birçok motor yan düşmelerde çok az hasar alacak şekilde tasarlanmıştır. İnsan tasarımı hassas olduğundan düşme anında hasar almamız kaçınılmaz olduğundan bırakın motor gitsin, size bir şey olmasın.
Takip mesafesi ve şerit içi hareketleri kontrol altında tutmamız gerek. Trafik yoğun olsa da olmasa da takip mesafesini elden bırakmamalıyız. Araya mesafe bıraktıkça önünüze kıran araçlara inat bunu yapın. Çünkü motor kaymaya başlarsa o mesafe hayatımızı kurtaracaktır. Unutmayın motor otomobilden daha çabuk hızlanır zor yavaşlar. Bizlerin mesafeye otomobil vb taşıtlardan daha çok ihtiyacımız var. İstikametimize göre doğru şeritten seyahat etmeliyiz. Döneceğimiz yere gelmeden en az 100-150 metre önce şeridimizi sinyal vererek değiştirmeliyiz ve ağır vasıta kullanıyormuşuz gibi düşünerek, çevremizi dikkate alarak sürmeye devam etmeliyiz. Sağ şerit en riskli şerit tir. Şehrin kargaşası içerisinde toplu taşıma araçları yanaşır, park halindeki araçlar acele ile çıkmak ister, etrafına bakmadan kapısını açmak isteyen insanlar azımsanamayacak kadar çoktur, insanlar ve diğer canlılar hiç ummadığınız bir anda yola atlayabilirler gibi… Her zaman temkinli olmak lazım. Unutmayalım ki bu yollar hepimize ait. Birbirimize karşı ne kadar çok saygılı olursak, seyahatlerimizi bir o kadar güvende tutabiliriz.
“Motosiklet tutkunları! sadece sür özgürlüğün tadını çıkar”