içinde

Metruk

Doğrunun yanında eğrice oturdum.
Çocuk güldüren meymenet yüzümden yol almış.
Aşkın bir güzellik karşımda, 
İlkel fikrimin sarmaşığı kalbime taaruzda. 
Korkuyorum, yağmurda yalnız ıslanmaktan,
Bugüne denk yaşlanmaktan. 
Ne vardı şöyle derli toplu iki duygum olsaydı, 
Kaygım ölçülü, sevincim görgülü olsaydı. 
Ölüm kamburu sırtımda gürzden kabuk, 
Cebimde okunamamış sıra sıra dualar. 
Şu hüzünlü yüzüm dökülse toprağa, 
Siyah tenli, geniz yakan otlar bitecek, 
Bende okkalı bir soluk alacağım, 
Belki biraz üstümü başımı toplayacağım. 
Ama nerde bende o akıl, 
Üç beş taşla dalga oyma oyunları kuruyorum. 
Şu yeryüzüne ucundan bir ayak sürtmesi, 
Bir kaç ses ve ışıkla akıl oyalaması. 
Çok sevmekten korkmuşum, 
Çok istemek başımın dert belası. 
Korkuyorum gitmekten, kalmaktan. 
Bir küçük tepede olasım var, 
Ürperirim bakamam aşağıya, 
Onlar baksınlar,
Dipten küçükcük görsünler beni. 
Zaten karıncanın ağzında kırıntı halim, 
Döküle saçıla yol alıp duruyorum.

Yazar Behzat Balcı

Çevre Mühendisi - Adana

Bir cevap yazın

Tiziano Vecelli (Titian) (1488-1576)

Son Durak