Kor Sancısı – Lüset Kohen Fins

Kısa roman veya uzun hikâye olarak tanımlayacağımız novella türüne ilgi ülkemizde artmış vaziyette. Bu türde eserler vermiş Stefan Zweig’ın kitaplarına olan ilginin son yıllarda artması bunun kanıtı.

Lüset Kohen Fins yeni kitabı “Kor Sancısı”nı okurlarıyla buluştururken son yıllarda Türk okurların ilgisinin arttığı novella türüyle kitabını oluşturmuş. “Kor Sancısı” Ekim 2020’de raflardaki yerini alırken; olay örgüsü olarak birbirinden bağımsız yedi hikâyenin başlangıç zamanı Ekim 2019 olarak belirlenmiş. Hikâyelerde yüreğine kor sancısı düşmüş insanların hayata tutunma çabalarındaki seçimleri işleniyor. Covid-19 pandemisinin insanlar ve toplum üzerindeki etkileri olay örgülerinin doruk noktalarında yer alıyor. Gerçekçi bir bakış açısıyla ele alınan pandemi döneminin etkileri okur üzerinde bunalım oluşturmuyor. Ekim 2019’da başlayan her hikâyede dünyanın dört bir yanını dolaşıyorsunuz. Yazar mekân olarak her hikâyede New York, Solomon Adaları, Atina, Brüksel, Berlin, İstanbul ve Tel Aviv gibi farklı yerleri seçerek akıcılığa olumlu bir etki sağlamış. Bir hikâyede New York’ta zengin bir iş adamının oğlu olarak babasından habersiz eğlence merkezi açan Erdem’i görürken başka bir hikâyede Solomon Adaları’nda karavanla doğal yaşam macerasına atılan Demir ve Doğa’yı görüyoruz. Yazar vermek istediği mesajları ve yaptığı titiz araştırmaları olay örgülerinde eritirken bundan önceki kitaplarında gördüğümüz karakter seçimlerindeki yöntemi kullanmaya devam etmiş.

Lüset Kohen Fins’in 2013’te Uluslararası HarpersCollins Authonomy Altın Madalya ödülü kazandığı ve kendisinin İngilizce’den Türkçe’ye çevirdiği On Derin Ayak İzi kitabından beri kullandığı bu ilginç karakter oluşturma tekniği belli bir karakter analiz çalışmasına dayandığını ortaya koyuyor. Yan karakter olarak çoğunlukla olayların çözüm noktalarına pek etki etmeyen bir kişi başka bir kitapta ana karakter olarak karşımıza çıkıyor. Olay örüntüleri farklı oluşturulduğu için kitaplar kendini tekrar etmiyor. Dahil ve Şarlatan kitapları birbiriyle ilintili olsa da bağımsız olay örgüleriyle özgünlüklerini koruyor.

Yazar bundan önce kitaplarında kullandığı bu yöntemi Kor Sancısı’nın geneline uygulamış. Bundan önce yayımlanan beş kitabındaki ana karakterler Kor Sancısı’nın içindeki yedi hikâyede yan karakter; o kitaplardaki yan karakterlerin bazıları ise ana karakter olarak Kor Sancısı’nda yer alıyor. Karakter kurgularındaki başarının özünde tema farklılıkları yer alıyor. Kor Sancısı’nda çiftlerin birbirlerine yaşattıkları ilişki zorbalıklarından, sosyal medyanın iyi ve kötü kullanımına; hipnozdan farklı ülkede yeni bir yaşam kurmanın zorluğuna kadar geniş bir konu yelpazesi bulunuyor. Konular evrensel temelli oluşturulmuş ancak hikâyelerde mahallî unsurlar az. Hikâyelerde yerellikten evrenselliğe yahut evrensellikten yerelliğe yönelim daha belirgin olabilirdi.

Kor Sancısı kitabını okurken “Kimse pasaport fotoğrafındaki kadar çirkin, sosyal mecralarda paylaştığı fotoğraftaki kadar güzel değildir” gibi hayatla ilgili birçok hoş tespitle karşılaşacaksınız. Bundan önce yayımlanan kitaplarında gördüğümüz kısaltmalarla oluşturulan özgün isimler Kor Sancısı’nda da görülüyor. Ayrıca bu kitapta yer alan her hikâyedeki başarı karakterin kendi çabasıyla oluyor. “Deus ex machina” denilen olayların çıkmaza girdiğinde beklenmedik ve basit çözümlerle düğüm çözme tekniğini yazar tarafından kullanılmaması kurgu üzerindeki dikkatli çalışmanın yansıması. Böylece yazar hikâyelerinden ilham alınacak başarıları ortaya koyuyor. Herkese iyi okumalar…