*Güzellikler arasında boğulmuş insan, neyi güzel bulacağını bilemeyen insanlar var dünyamızda.
Herkes sever güzeli hak etsede, hak etmese de; peki güzellik en derin anlamıyla neydi? Bir mavi göz mü, dolgun bir dudak mı, makyajlı bir yüz mü yoksa daha derin bir kavram mı güzellik. Kişiden kişiye değişir derler bilmem değişir mi ama günümüz güzellikleri sadece sahte olan, insana hoş gelen şeyler dizisi aslında. Buna en güzel örnek sosyal medya filtreleridir. Sahtelik dünyasında doğruluk taslayan pinokyoyuz hepimiz. Yeter ki arzularıma ve şehvetime uysun,tatmin etsin gerisi boş.İşte günümüz algısı bu, cinsel arzularımızı bastıran, şehvet duygumuzu tavana çıkartan insanlara güzel diyoruz. Güzellik derindedir; göz de değil bakıştadır, dudakta değil sözdedir, yüzde değil güzellik tepeden tırnağa ruhda ki tüm organlardadır güzellik dediğimiz şey. En güzel güzellikte sen olduğun için orda kalan kişidir işte güzel olan. Kısacası maddeden değil manevi güzelliğin peşinde olmalı insan maddeyi de sev ama ruhunda yoksa o güzellik yok inan onda o güzellik.
“Birine bakarsın dışarıdan muhteşem bir saray gibidir, güzeldir. Ama içeri girdiğinde her yer dağınık, bedbaht, yıkık ve dökük. Böyle insanlar vardır, dışarıdan hoştur ama misafir olarak içeri girdiğinde o ruha, karanlığa bulanmış hissedersin. O yüzden içini düzelt ki, dış güzelliğin hakkını versin yoksa harap olmuş satılık bir konak gibi olursun. Herkes güzelliğine gelir ama o konağı tutan kimse olmaz.”
*Modern Teknolojide İlkel İnsan
Teknoloji çok hızlı gidiyor, giderken de insanlığımızı alıp da götürüyor. İnsanlar arası ilişkiden, düzenden, iletişimden kopuyoruz, sanal olanı seviyor biz de bir sanal karakter olabiliyoruz. Bir yandan sosyal medya canavarı gerçekte insan canlısı bu ve siz bunu benim sayemde fark ettiniz diyor. Teşekkürler sosyal medya canavarı asıl canavarın biz olduğumuzu hatırlattığın için. Değerleri olmayan insana değersiz şeyler değer verirse böylece o da değersiz oluyor. Kötü teknoloji biraz da böyle yaptı insanı. İnsan tembelleşti en çokta aklını kullanmaktan ve insanlığını kullanmaktan bu illet yüzünden tembelleşti. Tek atımlık cips gibi insanları hatta hayatlarımızı kısa sürede bitiriyoruz. Yapma diyoruz ama mutlu sanıyoruz o yüzden böyle iyiyiz biz, devam edip gidiyoruz. “Teknolojik ve icat bakımından ileri gittik fakat insanlığımız ve aklımız bakımından geri gittik ve hatta alçaldık. “Teknolojiyi bizim kullandığımız ve yeniden insan olmak dileğiyle.
*Param Benim
Param, şöhretim, ünüm olmadı ilerde olur mu bilmem, böyle insanlar var benim gibi biliyorum. Ama kendinizi bu şöhret trenine fazla kaptırmayın ilerde köprü yıkılabilir ve siz de bu uğurda saçma bir şekilde ölebilirsiniz. Güç para demek ki bu dünya da, paran yoksa sen insancıksın, değerin yok o yüzden güç olan para sana değer veriyor sende o değerle bu dünyada var olabiliyorsun. Para biz bulmadık mı peki biz ona değer vermemiz gerekirken para nasıl bize güç ve değer veriyor? Buna insanoğlu izin verdi. Bu dünya da tatlı sandığınız şeyleri denerken dilinizin olduğuna emin olun belki de o kadar tatlı değildi o şey. Para ve yardımcıları sizi yönetip, kullanıp sonra da seni ben var ediyorum deyip aslında bize hak ettiğimiz değeri veriyormuş numarası yapıyor. Para üzerinde sayılar ne kadar büyükse numaralarıda o kadar büyük oluyor. Kimse bu düzende parayı yenicem adaleti getiricem havası atmasın çağlardır denendi ve başarı yok, siz olabildiğince uzak durun ve akıllıca davranın bir nebze bu dünya sahnesinden alkışlarla inin. “Zenginliği hep para,şöhret ve güç olarak tasvir ettiler.Ama asıl zenginlik kalbin zenginliğiydi belkide.” “Bir kağıda ünlü bir marka yapıştırıp değerlendirebilirsin. İnsana marka yapıştırdığında ne kadar değersizleştiğini görebilirsin.”