içinde

Güzel Bir Film İzlemek İstiyorsanız Bu Detayları Kaçırmayın!

Sinema konusunda hepimizin farklı beğeni ve görüşleri vardır. Farklı zevklerimiz vardır. Bazılarında kendimizden bir parça buluruz, bazılarına çok uzak kalırız. Ancak sinema niteliğimiz nedir, filmleri izlerken hangi kriterler bizim için önemlidir? Sadece türü ya da konusu yeterli mi, ya da oyuncu kadrosu.  Sinemaya gittik aksiyon filmi izleyeceğiz sevdiğimiz oyuncular da var. Filmde iyi karakter kötü karakter var. Kötü karakter başlangıçta biraz abartılıyor. Sanki yürek yemiş gibi korkusuz yenilmez. Filmin gidişatı da bunu gösteriyor. Sonra iyi karakter toparlanıyor ya da birkaç kahraman karakter bir araya gelip el ele tutuşuyor Selena Selena Selena diye bağırıp bir mucize oluyor. Kötülük kaybediyor. Dünya kurtuluyor. Bu taslakta bakarsak aksiyon filmleri hep aynı. Birbirini tekrar eden filmler gibi artık. Ancak işleyiş farklı olursa o zaman film bize farklı gelebilir.

Peki nasıl olacak?

film-secimi-2

Tüm bu soruları bir kenara bırakıp farklı bir değerlendirme yapalım. Filmin Yönetmeni. Evet, filmi nakış gibi işleyen, sinemanın sanatçısı yönetmendir. Nasıl mı?  Örneğin yemek yapacaksınız tüm malzemeleri aldınız hepsi de kaliteli ve taze. Yemek yapmaya başladınız malzemeleri sırasıyla koymadınız, tuzu fazla suyu eksik derken yemek olmadı. Oysa aynı malzemelerle aynı yemeği daha lezzetli yapabilirdik. Bu nedenle film çekmek yemek hazırlamak gibidir. Filmin konusu ya da oyuncular çok iyi olabilir ancak işleyiş iyi olmadıktan sonra film kötü olabilir.

Gelin şimdi hep beraber bu teorimizi ispatlayalım.

film-secimi-2

Geçmişten günümüze tekrarı çekilen birçok film var. Konular aynı. Ancak bazıları eskiye göre daha iyi ya da daha kötü. Örneğin benim de favorim filmlerimden olan Batman Serisi. (Batman Başlıyor 2008, Batman Kara Şövalye 2009, Batman Kara Şövalyenin Yükselişi 2012). Yönetmeni Cristhopher Nolan. Nolan’ın çektiği neredeyse tüm filmleri izledim. Akıl Defteri (Memento), Başlangıç (Inception), Yıldızlararası (Interstellar)… Herbir filmde kendine hayranlık bırakan bir işleyiş vardır. Bu işleyiş yönetmenin sanatıdır, imzasıdır.

Başka bir tarzdan bahsedelim. Daha çok aksiyon içerikli filmler çeken Guy Ritchie. Kapışma (Snatch), RocknRolla, Sherlock Holmes Serisi… Ritchie’nin tarzını biliyorsanız filmlerinde aynı mizahda aynı doğallıkta olduğunu görürsünüz. Doğal konuşmalar vardır. İşleyiş daha çok seyirciyi şaşırtmaya yöneliktir.

Quentin Tarantino. Kendi sanat ve tarzında belki de tektir. Rezervuar Köpekleri (Reservoir Dogs), Ucuz Roman (Pulp Fiction), Kill Bill Serisi, Zincirsiz (Django)… Tüm filmleri aynı tarzdadır. Durağan geçen bir film, konuşmalar doğal. Hepsinin de ötesinde tarzında hep aynıdır. Filmin ismini bilmeseniz de film izlerken bu Tarantino’nun filmidir diyerek tahminde bulunabilirsiniz. Çünkü filmin işlenişinde onun imzası vardır.

Türk yönetmenlerden örnek verelim. Ödüllü yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan. Birçoğumuz Ceylan’ın filmlerini izlerken sıkılmış olabilir. Ama bilmediğimiz bir şey var. Sıkılmış olmamız filmin konusu değil Ceylan’ın tarzını bilmediğimizden. Ceylan’ın tarzı genellikle günlük konuşma şeklindedir, işleyiş de aynı şekilde günlük olağan şeylerdir. Filmlerde genellikle aksiyon ya da sizi heyecanlandıran bir durum göremezsiniz. Örneğin Bir Zamanlar Anadolu’da filmi. Kaçımız izledi ya da beğendi. Üstelik filmde birçok kişinin oyunculuğunu beğendiği Yılmaz Erdoğan’da oynuyor. Filmdeki zamanlamaya baksanız on iki saatte geçen olay anlatılmaktadır. Her şey durağan ve doğal. Sanki filmi değilde pencereden bir olayı izler gibi izleriz.  Ancak Ceylan’ın sanatı böyledir. Tarzını bilmiyorsak tanımıyorsak, beklentilerimizde farklıysa filmi de beğenmeyebiliriz.

Sonuç olarak filmin türü, konusu veya oyuncular bizim için kriter olmamalıdır. Referansımız filmin asıl sanatçısı yönetmeni olmalıdır. Yönetmeni tanıyorsak beklentimizi de ona göre ayarlamalıyız.

Yazar Mustafa TEKİN

Bir yanıt yazın

Ateş Hep Düştüğü Yeri Yaktı!

Ateş Hep Düştüğü Yeri Yaktı!

insan-mi-kapak

İnsan mı Diğerleri mi?