içinde

Gör Beni – İki Devrin Hikayesi

Fi, Çi, Pi serileriyle adından söz ettiren Akilah Azra Kohen bu sefer de “Gör Beni” ile okuyucularının karşısında…  Hem de oldukça değişik bir konuyla. 

Değişik bir konu diyorum çünkü okurken bir devletin yıkılışı ve yeni bir devletin kuruluşu sürecinde yaşananları, insanların gelgitlerini hiç bu açıdan düşünmediğimi farkettim; o yüzden değişik geldi bana. 

Daha detaya inecek olursam kitap, Osmanlı Devleti’nin yıkılışını üzüntüyle karşılayan bir kesim ile Cumhuriyet’in kuruluşu ile sevinen yenilikçi bir kesimin yaşadıklarını, düşünce farklılıklarını, ama bir noktada birleşmelerini anlatan bir kitap…

Kitapta bu tarihi olayların arasında farklı kesimlerden insanların aşk hikayeleri anlatılırken dinler ve insanlık tarihi hakkında da bilgiler veriliyor. Yazarın çok araştırma ve inceleme yapmış olması ayrıca takdire şayan… Sümerler hakkında verdiği bilgiler oldukça ilginçti örneğin…

Sayfa sayısı birazcık fazla ama dinler tarihi bilgilerinin çok verildiği kısımlar hariç kitap sizi hiç sıkmıyor; oldukça akıcı ve sürükleyici bir dile sahip. 

Sanki birazda sinemaya uyarlanabilecek bir hava sezdim kitapta… Umarım öyle de olur çünkü Yakışıklı’yı, Valpreda Apartmanı’nı, Osmanlı torunu Selim ile Cumhuriyet kızı Ülkü’yü, İlmiye ve Orhan’ı, Ali’yi izlemek çok keyifli olur diye düşünüyorum. Karakter isimlerinden de anlaşılacağı gibi Atatürk’ün hayatından özenle seçilmiş adlar var kitapta. 

Havada kalmış kısımlar da yok değil tabi; Ülkü’nün adı niye değişti, babasına ne oldu, Yakışıklı’yı (Yakışıklı bir at) İstanbul’a nasıl getirdi pek belli değil; son sayfalarda bir sonraki kitap “Dinle Beni”ye değinilmiş, belki orada bu ayrıntılara girilir diye düşünüyorum. 

Kitaptaki aşklar daha çok temiz çok masum özellikle evlilik teklifleri çok ‘tatlış’. Okurken insanı gülümseten cinsten… 

“Benimle büyür müsün? 

Benimle hayatta yürür müsün? 

Beni tamamlar mısın? 

Seni benimle paylaşır mısın?”

Aşkı, dini, aile bağlarını, savaşı, Savaşı’nın zorluklarını, fakirliği, fakirlikle mücadele ederken Sefa sürenleri… okumak istiyorsanız bu kitap tam sizlik. İyi okumalar…

Kitaptan en beğendiğim 10 alıntıyı da şuraya ekleyim. 

Merakları ortak olan varlıklar bir gün birbirlerini mutlaka bulurlar. 

Kalp sahibini bulduğunda, zihin kabul etse de, etmese de aidiyetini öyle bir ilan ederdi ki mantık baskıcı bir diktatöre dönüşmek zorunda kalırdı kalbe lafını geçirebilmek için…

Rüyalarımız değil miydi gönlümüzün eksikliğini çektiği imkansızlıklarla buluşabildiğimiz tek yer ?

En büyük devrim her şeye rağmen yaşamaktı. Gülmek ise her karanlığa şafaktı! 

Kadın olmak başlı başına bir ihtilaldi.

İnsanın kazanamayacağı tek savaş kendisiyleydi. 

Acizliklerimize en büyük çare değil miydi sevdiklerimiz?

Aşk en büyük duygu devrimi değil miydi?

Kolaya kaçan kimsenin haddi değildi aşka varmak.

… çabaya aşıktır aşk.

Yazar Asuman ATAGÜN

Siz Ve Biz Blog Editörü
İngilizce Öğretmeni - İstanbul
Rüzgar esiyorsa bırak söğüt düşünsün. Çınara zaten bir şey olmaz.

Bir yanıt yazın

Sabr-ı Zaman

İskender Pala’nın Kaleminden OD