Dr. A(matem)sım Güzelbey

Asım Başkana Güvenirim..
Bazı insanlar vardır hayatınızda, girdikleri anda hissedersiniz, doğru mu yanlış mı?
İlk görüşte aşk gibi, ya sever ya nefret edersiniz ondan…
Asım Güzelbey ile tanışıklığım sanıldığının aksine onun başkan olduğunda nemalanan zümrei müştemilattan ziyade, bana hiç mi hiç zuhur edecek bir yanı yokken olmuştu.
Cadı kazınına atılıp altı harlanınca GüzelBeyimiz, yazıp biraz da “yiğidin hakkı yiğide” denmeli kısmından yazayım dedim.
Biliyorum okuyan bazı beyin(siz)ler altında yatan koltuk sevdası, yalama belası diyerek zekalarının alt düzeliğinde kalıp çırpınacaklar…
Olsun diyerek devam edeyim ve siz finale geldiğinizde “vay be böyle de bir adammış Asım Başkan” dermisiniz merakımı gidereyim.
Malumunuz Asım Güzelbey bir tıp hekimidir. İyi bir hekimdir. O kısmı cepte. Hastaları onu o hastalarını çok sever o da cepte.
Ve lakin, belediye başkanı olduğunda ki Celal Doğan gibi bir ismi yekli yeksan ettiğinde bilindi ki Gaziantep parti değil adama oy veren bir kenttir…
Son yerel seçimlerde sayın Fatma Şahin’in İstanbul’u Ankara’yı kaybeden bir Türkiye de Gaziantep’i kazanması gibi bir büyük başarıya imza atarak gelen adam…
Gelelim Güzelbey’in beni şaşkınlığa uğratacak hikayesine.
Bilenler bilir bilmeyenler için kısaca anlatayayım…
Alkol ve madde bağımlıları için bir tedavi şekli vardır.
Bu üç basamaklı bir tedavi şeklidir.
Birinci basamakta bağımlılar bir merkeze yatırılır (hastahane) orada madde tedavisi sağlanır…
İkinci basamak merkezde tedavi olan insanlar takibe alınır, yine onlar için hazırlanmış el becerisi, meslek, vb öğretilen merkezlerde rehabilite edilir…
Üçüncü basamak da bu insanların iş ve sosyal yaşama katkısı sağlanır.
2010 Türkiye’sinde bilin bakalım bu üç basamak tedaviyi yapabilen şehir var mıydı?
Cevap hayır…
Adana da, Manisa da, birkaç büyük ilde bu hastaneler vardı evet…
Ama ikinci ve üçüncü basamak tedavi uygulaması bakın dikkatli okuyun, Türkiye de yoktu.
Gaziantep ikinci ve üçüncü basamak tedavi merkezlerini “Büyükşehir Belediyesi” imkanları ile oluşturmuş ama Amatem (Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi) 25 Aralık Devlet Hastanesinde derme çatma kurulmuş bir servisimsi yerde hizmet veren bir durumdaydı.
Dr Asım Güzelbey ile bu konu ile ilgili sohbetimizde şu soruyu sordum;
-Başkanım, Yaptığınız şey Türkiye için bir örnek, dünya içinse birkaç ülke dışında (ki Hollanda sadece bu üç basamak tedavi konusunda başarılı uygulamaları sergilemekte) övünülesi bir başarı…
Siz neden bunu ulusal kanallarda anlatarak emeğinizin karşılığını almıyorsunuz?
Küçük bir gülümseme ile cevap şu oldu…
Sen Gaziantep’te son birkaç yıldır, sokaklarda, parklarda, trafik ışıklarıında hiç tiner koklayan çocuk gördün mü?
Gece ıssız bir parktan geçerken yolunu madde kullanan bir genç kesip “abi para ver” diye sana sordu mu?
Biz bu hizmetleri bu şehir ve bu güzel gençler için yapıyoruz.
Dediğin doğru, bunu anlatmaya çalışsak ulusal basın bizi gökyüzüne çıkarır yıldız yapar. Ama biz yaptıklarımızı yıldız olmak için değil gök yüzünü Gaziantepliler için aydınlatmak için yapıyoruz… Şimdi ki hedefimiz birinci basamak tedavi merkezi için Sağlık Bakanlığımız ile bir Amatem binası yapmak.
Ve malumunuz Ahmet Şireci’nin olağan dışı bağışları ile Amatem Binası Yukarıbeylerbeyi mahallesinde temeli atılarak yapıldı.
Yani sevgili dostlar, şu anda madde bağımlıları için dünyanın kabul ettiği üç basamak tedavi modelini Türkiye’de İlk yapan ve hala tek olma özelliğini taşıyan il Gaziantep.
Şimdi Asım Güzelbey düşmanlarına sormak istiyorum, hanginiz böyle bir fırsatı şöhrete çevirmezsiniz?
Hanginiz böyle bir ortayı vole ile doksana çekmezsiniz?
Şükür bazı akıl yoksunları gibi koltuk derdim kaygım yok ve rahatlıkla anlatıyorum yaşadıklarımı.
Şükür ki her türlü gel bana “kul hakkı ile zinhar gelme” diyen bir yaradana inanarak korkmadan yazıyorum.
Peki siz sevgili dostlar,
Bugüne kadar oturduğunuz Dr. Asım Güzelbey’in sofrasında yediklerinizin kursağınızda izleri varken hala nasıl böyle edepsizce eleştirebiliyorsunuz?
Hakikaten siz Gaziantep için bugüne kadar ne taş koyup neyin reklamında fotoğraf vermeden masadan kalktınız…
El insaf beyler, Güzelbey olmak için önce edep, sonra tevazu gerek.