Ahmet Ümit hayranlığımı artık biliyorsunuz diye düşünüyorum. İlk okuduğum kitabı İstanbul Hatırası’ydı ve o kitabından sonra bütün kitaplarını alıp okumaya karar vermiştim ama okumadığım bir kitabı vardı; tamam dedim, o kitap “Çıplak Ayaklıydı Gece”
Başladım okumaya ama o da ne? Kitap beni okudun diye bağırıyor resmen, İçinden sinema bileti, öğrencilere verdiğim artı eksi listesi çıkıp duruyor. Ancak son hikayeye gelince farkettim ki aradığım kitap bu kitap değilmiş, hikayeler ayrı ayrı olduğu için ve hikayelerdeki olayların bir kısmı diğer kitaplarında işlendiği için emin olamadım ve maalesef okuduğum kitabı bir daha okumuş oldu. Neyse blogda yorumlamamıştım bari onu yorumlayım. Ama okumadığım bir kitabı halden var, hangisi acaba :))
Bu kitap 1992’de yayımlanan Ahmet Ümit’in ilk öykü kitabı… (Okunması gereken ilk kitabı kesinlikle İstanbul hatırası) birbirinden farklı 14 hikayeden oluşan bu kitapta Başkomiser Nevzat ve Ali çıkıyor yine satırların arasından. Ahmet Ümit’in bu karakterleri her kitabında kullanması tanıdık insan görmüş havası veriyor okuyuculara. Benim en sevdiğim hikaye “Pezevenk” başlıklı olan oldu. Diğer hikayelerine “Sultanı Öldürmek”, “Agatha’nın Anahtarı” gibi kitaplarında rastlamıştık ama hafızam beni yanıltmıyorsa Pezevenk’te anlatılan hikayeyi kullanmadı hiç.
Tadımlık, farklı farklı hikayelerle polisiye okumak isterseniz bu kitap tam sizlik. Kitaplı günler…