Sensizliğe bazen ölüme yakın bir uyku gibi yatıyorum,
Gündüzü bulamayınca geceyi kaldırıyorum üzerimden,
Gecenin olmadığı karanlık bir uyku ne kadar ürpertici bir bilsen,
Çıkışlara on binlerce basamak var, koridorlar ışıksız,
Her adımda canımın çıkacağı kapının koluna bağlı gergin bir ip,
Düşerken o ipi tutmaktan ne çok korkuyorum bir bilsen,
İçimde hep bir evham, hep bir kötücül düşünce, ah az da olsa sevebilseydim şu kendimi,
Sen mi? O güzel başında tınılı kavak yelleri olan baharın ikindisi,
Şu mevsimde serçe bile ürpertmeyen bir çıtırtın olmayı ne çok isterdim bir bilsen,
Garibim ama seni sevdim seveli renklerim değişiyor, yüzüm daha güzel mesela, zekâm pek nazik,
Onca mutluluk şu deli gömleğimi yırtıp beni sana derdest ediyor,
Sen mercanlarin pırıltısı sen! şifayi nilüfer ellerinden içmek ne güzel bir bilsen.