içinde

Atiye Hakkında Sürpriz Bozma

Birkaç gün önce günümüzün en yaygın dizi ve film platformlarından Netflix’te izleyicisiyle buluşan Atiye beklentileri fazlasıyla karşıladı. Yazar Sengül Boybaş’ın “Dünya’nın Uyanışı” eserinden uyarlanan, senaryosunu Jason George, Nuran Evren Şit ve Fatih Ünal’ın yazdığı dizi; Beren Saat, Mehmet Günsur, Başak Köklükaya, Metin Akgülder, Tim Seyfi gibi çok kaliteli bir oyuncu kadrosuna sahip. Atiye dizisinde, Göbeklitepe’deki bir sembolün sırrını hayatıyla bağdaştıran ressamın kendindeki dönüşümüne şahitlik ediyoruz. Sekiz bölüm halinde yayınlanan dizinin birinci sezonunda kurgusal ve mantıksal hatalar da yok değil. Maalesef senaristlerin bazı yapımlardan fazla etkilenmiş olduğu çıkarımını yapmak onlara haksızlık ettiğimizi göstermez.

Birinci bölümde Belgrad Ormanı’nda başlayan dizinin hemen başındaki cenaze sekansı oldukça başarısız oluşturulmuş. Mezarlık izlenimi verilen sahnede mezarların yerleri özensiz. Ayrıca mezarlık sahnesinin çekildiği yer Netflix’in diğer Türk yapımı Hakan Muhafız’ın ikinci sezon dördüncü bölümündeki çatışma olan köprünün hemen altı olması dikkat çekici. Bahçeköy kapısından Belgrad Ormanı mesire alanlarına giriş yaparsanız kısa bir yürüyüşten sonra bu iki sahnenin çekildiği bentleri görürsünüz.

İlk sezonda Şems-i Tebrizi’den iki alıntı yapılıyor. Bunlardan biri “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” alıntısı ise Türk seyircileri için klişe kaldı. Dizide metaforlar, vurucu diyaloglar yerli yerinde ve yeterli şekilde kullanılmış olsa da bu söz sıradan kalmış. Atiye’nin Zühre Altın ismini gördüğü kâğıtların yere düştüğü Öner Hoca’nın odasındaki sahnede ön gölgeleme oldukça başarılı. Cansu ve Ozan arasında yakınlaşmanın olacağı, düğün sahnelerindeki ön gölgelemeyle izleyiciye sezdirilmişti. Atiye’nin psikiyatri tedavisine başlamayı kabul edip evliliğe hazırlandığı bölümlerde ise Atiye’nin yaşadığı çatışma seyirciye tam geçmiyor. Senaristler veya yönetmen insan hayatının dönüm noktalarıyla ilgili karar alırken yaşayacağı çatışmanın ne denli güçlü olduğunu göz ardı etmişler. Zühre’nin tutulduğu evde Atiye’nin gece gördüğü şekillerin sabah anne ve babasıyla gittiğinde olmaması izleyicide Atiye’nin psikolojisiyle ilgili kısa bir ikilem oluşturuyor. Olayın olduğu gecenin sabahında duvardaki şekillerin gizlenmesi için boya yapıldığını anlıyoruz. Ancak boya yapıldıysa o evin bu kadar kısa sürede boya kokmaması imkansız. Serap Atiye’nin eve geldiği gecenin sabahında değil bir süre sonra Zühre’nin tutulduğu eve götürmeye ikna edebilirdi. Senaristler böylece mantıksal bir hatanın önüne geçebilirdi.

Sihr ü efsûn ile doludur derunun ey kalem

Zülfİ Harut’un demek mümkün ki nâl olmuş sana

Yukarıdaki sevdiğim beyitlerden biri olan Nedim’in mısralarında şair kaleme seslenir. Nedim kalemin içindeki “nâl”in (mürekkebin birden akmasını önleyen saç teli) sihirli ve büyülü olduğunu belirtip bunun Harut’un saç teli olduğuna hükmeder. Sihirli ve büyülü sözlerin Harut meleğinin saç telinden yapılan kalemle ilgisini belirtir. Bu beyitlerin Atiye dizisiyle ilgisine gelirsek dizideki Zühre karakteri büyü ve sihirle ilgili gösterilmiştir. Anlatılara göre Harut ve Marut’u kandırıp onlardan sihirli sözleri öğrenip göğe yükselip yıldız olan Zühre’nin, dizide isimlerin alelade seçilmediğini ortaya koyuyor. Göbeklitepe – Sirius yıldızı bağlantısını göz önünde bulundurursak, senaristlerin Kur’an-ı Kerim’de de bir bölümü kıssa olarak geçen ve edebiyatımızda ara ara yer bulan Harut-Marut ve Zühre ilişkisine hakim olduğunu gösteriyor. Karakterlerin isimlerinin anlatılara dayalı bir anlamı olması yapıttaki estetik değeri yükseltmiş.

Senaryoda olay örgüsünün temelinde Göbeklitepe’nin olması diziye özgünlük katmış merak uyandırması yönüyle seyirciyi dinamik tutuyor. Göbeklitepe’nin hem dünya tarihi için önemi hem de ülkemizin tanıtımı için payı Atiye’nin ülkemiz seyircisinin gururunu okşadığı kesin. Hakan dizisindeki abartılı İstanbul görsellerinden ziyade Atiye dizisindeki unsurların ülkemizin tanıtılması adına daha yerli yerinde.

Atiye’nin mağara sahnelerinde Beren Saat, dizide gösterdiği üst düzey oyunculuğu perçinlemiş. Atiye’ninmağarada kendini tanıması ve kendiyle yüzleşmesi senaristlerin Joseph Campbell’in kahramanın sonsuz yolculuğu yönteminden faydalandığını gösteriyor. Dizide gerilimlerin düşürülmesi de oldukça başarılı. Ozan ve Cansu’nun sevişme sahnelerinde elma tabağının yere düşmesi dizide bu yöntemin başarıyla kullanıldığının ufak bir göstergesi. Bakır ustasının Şahmeran’ın hikâyesini anlattığı bölümde dükkanın duvarlarındaki Şahmeran motifleri dizide detayların iyi yerleştirildiğini kanıtlıyor.

Döngüsel senaryo yöntemiyle oluşturulan kurguda, zamanın düz bir çizgide ilerlemediğini anlatması senaristlerin yine Netflix yapımı olan Dark dizisinden etkilendikleri düşündürüyor. Zühre karakterinin Dark dizisindeki kır saçlı kadın motifiyle benzerliği şüphemi güçlendirdi. Eksikleriyle fazlalarıyla başarılı bir yapım karşımızda. Ben oldukça beğendiğim diziyi sizlere öneriyorum, zevkle ve merakla bölümleri bitireceğinize şüphe duymuyorum. Bu kalitede yerli bir yapım görmeyeli uzun zaman olmuştu. İyi seyirler herkese.

Yazar Eren Bülbül

Edebiyatçı / İstanbul
Düşmeye de yükselmeye de hazırlıklı ol

12 Yorum

Yorum Bırakın
  1. Merhaba öncelikle çok güzel özetlemişsiniz detayları yorumunuza sağlık ben fantastik hikayeleri seven biriyim normalde ama Türkiye’de bu tarz işler geçmişte profesyonelce çekilmediği için çok beklentim yoktu
    Senaryo ve çıkış noktasını beğendim.Her ne kadar sahneler arası geçişlerin bağlantısı olmasada ! Hemen konuya girmesi
    Son dönemde Göbekli Tepe ye olan gizem dolu merakımda eklenince tek seferde bitirdim diziyi.

  2. Dizinin tüm bölümlerini izledim,
    yazınızda dizide gözden kaçan bazı güzel sahneleri ve mesaj verici sözleri çok iyi tespit etmişsiniz.Güzel yerli yapımlar görmeyeli uzun zaman olmuştu Atiye beklentiyi neredeyse karşılıyor.
    Yazınız için tebrik eder başarılar dilerim.

  3. Atiye’nin yayınlanan bölümlerini izledim ve yorumlar tespitler harika olmuş. Dark ile benzerliği dikkatimi çekmişti. Her satırına katılıyorum ve çok beğendim. Dizi Netflix standartlarında ve çok başarılı olmuş, herkese tavsiye ederim.

Bir yanıt yazın

Sen’i Ara

El Alemi Boş Verin, Siz İçinizden Gelen Sese Kulak Verin