içinde

Akıl Tutulması

Belirsiz bir gece; uzun, kapkara ve karışık… Boğazında düğümlenen bir hıçkırık kadar ağır… Gençliğini özleyen bir yaşlı kadar ümitsiz ama iyileşmeyi bekleyen bir hasta gibi umut dolu…

Böyle bir gecenin sonunda çıkacaksın yola… Usul usul yürüyeceksin bilmediğin kaldırımlarda… Ayakların nereye götürürse düşünmeden gidivereceksin, hesapsızca… Unutacaksın geride bıraktıklarını… Belki mutluluklarını, belki hayal kırıklıklarını, belki de bütün yaşanmışlıkları… Unuttukça anılarını, çekeceksin içine yüzüne vuran soğuk havayı… Ciğerlerine dolana kadar, hatta yakana kadar genzini…

Yorulacaksın belki de… Oturacaksın bir taşa ve başlayacaksın tekrar düşünmeye… Duyacaksın yerdeki karıncanın bile feryadını… Hissedeceksin yanından geçenlerin acıyan bakışlarını… Şehrin sancısını duyacaksın yüreğinde… Yüreğindeki sancıyı artıracaksın en derinlerinde…

cbbb

Sonra şükredeceksin nefes aldığına… Nefes alıp ona olan sevginin yaşadığına… Ölüp de sevginin toprak olmadığına… Belki de güleceksin haline, hala şükredecek bir şeyler bulduğuna… Bir durup soluklanacaksın ve yine dikileceksin dimdik hayatın karşısına…Yeni sabahlara, yepyeni soluklarla… Çünkü varsa bu hayatta, nefes alıyorsa bir taraflarda, eksik hissetmezsin kendini baştan sona…

Ve dersin ki; hep tutulsun aklım onda…

Yazar Asuman ATAGÜN

Siz Ve Biz Blog Editörü
İngilizce Öğretmeni - İstanbul
Rüzgar esiyorsa bırak söğüt düşünsün. Çınara zaten bir şey olmaz.

Bir yanıt yazın

sahip-olma

Sahip Ol-ma!

İlahi Aşk İçindeki SEN

İlahi Aşk İçindeki SEN!